“Belki de bir hastalıktı benimkisi, dokunduğum insanın
hayatını mahvediyorum. Hiç hatırlamıyorum giden birinin beni özlediğini ya da
bensizlikten mutsuz olduğunu. Bir insanı en mutlu ettiğim an, onun hayatından
çıkış anımsa bu bir sorundur.” önündeki
boş deftere okunması güç bir şekilde bu cümleleri yazdı ve arkasına yaslandı. İçini
dökmenin verdiği rahatlığı yaşıyordu. Kafası artık boştu ve sakince düşünebilirdi.
Soğumuş olan sıcak çikolatasından son yudumunu aldı. “Patojenik...” diye
geçirdi içinden. Belki de onu ve onun kahrolası hayatını en iyi anlatan kelime
buydu. Patojenik bir insan ve onun kahrolası patojenik hayatı...
Bir de sahip olduğu
patojenik düşünceler...
Patojenik bir bloga hoş geldiniz.