<br>

27 Mayıs 2013 Pazartesi

istanbul'un Vedasi 2 - Gölgede Kalan Olaylar

Yaşadığım o güzel an hafızamda geniş yer edindiği için o gün yaşanan diğer olayları göz ardı ettim biraz. İstanbul'un sunduğu sürprizler bir çift harika göze sahip kızdan ibaret değildi.

Renkli bir gün olacağı daha sabah okula gitmek için metroyu beklerken anlaşıldı. Bir turist grubuna yardımcı olduktan sonra, bir grup turist daha yanıma harita ile gelip yardım istediler. Onlara yardım ederken arkalarında 2 kişilik bir kuyruk oluştuğunu gördüm. Gülünç bir durumdu, çevrede onca insan varken yardım almak için sıraya girdiler. Herhalde beni yetkili birisi filan sandılar. Dünyayı kurtarma adına gelen ilk metroya binmedim ve hepsine yardım ettikten sonra tekrardan metroyu beklemeye koyuldum. O sırada bir Türk geldi incirli'ye gitmek için buradan mı binileceğini sordu ona yardım ettikten sonra bir hanımefendiye Esenler'e nasıl gidileceğini anlattım. Kamera şakası mı bu diye içimden geçirmedim değil, metronun gelmesiyle bindim ve o adres sorma zincirinden uzaklaştım. O an hissetmiştim bugün çok farklı olayların gerçekleşeceğini. Çünkü bir şekilde işaretlenmiştim ve insanlar o görünmez işareti bir şekilde görüp bana bulaşacaklardı.

Karşıma yaşlı bir bay oturdu. Tahminen 60-70 yaşlarında. Gençlik yıllarındaki aşk hayatını anlatmaya başladı bana.. Adam ya tam bir kazanovaydı ya da aşık olduğu kızın ismini bilmiyordu. Hikaye içinde kızın adını her seferinde farklı söyledi.

Yorucu bir gün başlangıcının ardından sınıfa doğru adımlarımı atarken hiç tanımadığım bir kız "pardon" diyerek beni durdurup "Sen hazırlığı bıraktın mı?" diye sordu "Evet" dedim, hiçbir şey söylemeden yürümeye devam etti. Tanımadığım insandan trip yedim.

Sonrasında klasik bir okul günü ve yaşanılan o güzel olay.

Yurttan eşyalarımı topladım, kocaman bir bavul ve çanta ile yokuş aşağı inmeye başladım. Karşıdan karşıya geçmek için beklediğim anda uzun boylu, kısa kot şortlu, tahminen 17-20 yaş aralığında bir kız geldi ve "Sigaran var mı?" diye sordu. "Hayır yok" dedim. Biraz durup bana baktıktan sonra "Emin misin?" diye tekrarladı. "Hayır yok, sigara içmiyorum" dedim. "Hmm çok ilginç." dedi ve karşıdan karşıya geçmeden geldiği yöne doğru geri gitti.

Sanki o kız günü özetlemek için gelmişti. "Hmm çok ilginç" işte İstanbul'daki son günümü özetleyen cümle bu.






0 yorum:

Yorum Gönder